Sağlık Bakanı Mey Keyle, Ramallah'ta düzenlediği basın toplantısında, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik 7 Ekim'den bu yana düzenlediği saldırıların bilançosuna ilişkin bilgi verdi.

İsrail'in hava saldırılarının devam etmesinin yanı sıra Gazze Şeridi'ndeki "feci insani durum" nedeniyle verilerin ancak yaklaşık olarak açıklanabildiğini anlatan Keyle, 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'nde hayatını kaybedenlerin sayısının en az 3 bin 300'ü aştığını, yaralı sayısının ise 13 binin üzerine çıktığını bildirdi.
Gazze Şeridi'nde ciddi bir ilaç sıkıntısı ve hastanelere ulaşımda büyük bir sorun olduğunu kaydeden Keyle, su kesintileri ve kanalizasyon sisteminin bozulmasının, bulaşıcı hastalıkların yayılma riskini artırdığına dikkati çekti.

Keyle, İsrail'in El-Ehli Baptist Hastanesine hava saldırı düzenlemesini kınayarak, İsrail saldırısında yüzlerce kişinin yaşamını yitirdiğini ifade etti.
İsrail'in hastane saldırısından kendisini aklayamayacağını vurgulayan Keyle, İsrail'den hesap sorulmasını istedi.

İsrail Gazze Şeridi'ni vurmaya devam ediyor
İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki Cibalya bölgesi ve Nusayrat Mülteci Kampı ile Yermük ve Zeytun mahallelerine havadan ve denizden saldırılar düzenlediği saldırılarda, yaklaşık 30 Filistinli hayatını kaybetti.

İsrail güçleri, Nusayrat Mülteci Kampı’ndaki bir ekmek fırınını da hedef alırken, buradaki saldırıda en az 2 Filistinli yaşamını yitirdi.
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'a düzenlenen İsrail saldırılarında da biri çocuk 3 Filistinli öldürüldü.

Dünya Sağlık Örgütü: Gazze'de durum kontrolden çıkıyor
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, Gazze'de sağlıkla ilgili durumun kontrolden çıktığını ve tıbbi yardımları ulaştırmak için beklenilen her saniye kayıplar verildiğini belirtti.
Ghebreyesus, X sosyal medya platformundan Gazze'deki sağlık durumuna ilişkin paylaşımda bulundu.
"Gazze'de durum kontrolden çıkıyor ve tıbbi yardımları ulaştırmak için beklenilen her saniye kayıplar veriyoruz." ifadesini kullanan Ghebreyesus, DSÖ'nün Gazze için bölgeye gönderdiği tıbbi malzemelerin 4 gündür sınırda beklediğini aktardı.

Ghebreyesus, hayat kurtarıcı sağlık malzemelerini Gazze'ye ulaştırmaya başlamak için acil erişime ihtiyaç olduğuna işaret ederek taraflar arasındaki şiddetin durması gerektiğini kaydetti.
Gazze Şeridi'nde bulaşıcı hastalıkların yayılma riski artıyor
Filistin Sağlık Bakanı Mey Keyle, Gazze Şeridi'nde ciddi ilaç sıkıntısı ve hastanelere ulaşımda büyük sorun olduğu uyarısında bulundu.
Keyle, su kesintileri ve kanalizasyon sisteminin bozulmasının ise bulaşıcı hastalıkların yayılma riskini artırdığına dikkati çekti.

Hastane saldırısı sonrası Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te genel grev
İsrail'in Gazze Şeridi'nde 500'den fazla Filistinlinin öldüğü hastane saldırısı nedeniyle işgal altındaki Batı Şeria ile Doğu Kudüs'te bir günlük genel greve gidildi.
Filistin resmi ajansı WAFA'da yer alan haberde, "İsrail'in Gazze'deki El-Ehli Baptist Hastanesi'ni bombalayarak yüzlerce kişinin hayatını kaybettiği menfur katliam ve devam eden İsrail saldırılarının ardından işgal altındaki Batı Şeria ile Doğu Kudüs'te bir günlük genel greve gidildiği" ifade edildi.

Hamas: Hastane katliamının sorumluluğu doğrudan İsrail'e aittir
Hamas, söz konusu saldırının tüm sorumluluğunun doğrudan Tel Aviv yönetimine ait olduğunu belirtti.
İsrail'in "yalan hikayeler uydurarak yaptığı katliamın gerçeğini saptırmaya çalıştığı" vurgulanan Hamas'ın açıklamasında, "Hastaneyi bombalamakla tehdit eden faşist işgal güçleri, 23 ambulansı vurdu; aileleriyle 25'ten fazla doktoru, 3 binin üzerinde Filistinli sivili öldürdü. Bu kişilerin yüzde 70'i çocuk ve kadındı." ifadesi kullanıldı.
Hamas, İsrail'in şu ana kadar 120 bin konutu, içinde yaşayanların başına yıktığını iddia etti.

İslami Cihad, iddiaları yalanladı
İslami Cihad Hareketi, "Gazze'deki el-Ehli Baptist Hastanesini bombaladıkları" yönündeki İsrail iddialarını yalanlayarak, bunun "asılsız olduğunu" belirtti.
Hareketten yapılan yazılı açıklamada, "İslami Cihad, Gazze'de ibadet yerlerini veya kamu tesislerini, özellikle de hastaneleri askeri merkezler, silah depoları veya roket fırlatmak için kullanmamaktadır." ifadesine yer verildi.

İsrail-Filistin çatışması
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail'e "Aksa Tufanı" adıyla kapsamlı saldırı başlatmıştı.
Gazze'den İsrail yönüne binlerce roket atılırken, Filistinli silahlı gruplar Gazze-İsrail sınırındaki Beyt Hanun-Erez Sınır Kapısı'na baskın düzenleyerek burayı ele geçirmişti.
Silahlı gruplar daha sonra buradan İsrail içindeki yerleşim yerlerine girmiş, İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi'ne saldırı başlatmıştı.

Gazze'den düzenlenen saldırılarda 304'ü asker 1405 İsraillinin öldüğü, 3 bin 968 İsraillinin yaralandığı aktarılmıştı.
Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail'in saldırılarında Gazze'de 3 bin kişinin öldüğünü, 12 bin 500 kişinin yaralandığını duyurmuştu.
İşgal altındaki Batı Şeria'da da İsrail güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 62 Filistinlinin öldüğü, yaklaşık 1250 kişinin yaralandığı belirtilmişti.

İsrail'in saldırılarında ayrıca 13 gazeteci yaşamını yitirmişti.
Lübnan sınırında 8 Ekim'de İsrail ordusu ile Hizbullah arasında başlayan çatışmalarda 8 Hizbullah, 2 İslami Cihad üyesi, 1 gazeteci, 2 sivil hayatını kaybetti.
Lübnan tarafından düzenlenen saldırılarda da 2 İsrail askeri ve 1 İsrailli sivil yaşamını yitirdi.
Son olarak, İsrail'in Gazze'deki El-Ehli Baptist Hastanesi'ne düzenlediği saldırıda 500 kişi hayatını kaybetmişti.
https://www.aa.com.tr/tr/dunya/gazze-de-500-kisinin-oldugu-hastane-saldirisinin-ardindan-israil-gazze-yi-bombalamayi-surduruyor/3024334
İsrail'in vahşeti dünya basınına nasıl yansıdı?
TRT Haber 18.10.2023 14:15
İsrail’in El Ehli Baptist Hastanesine saldırısı dünyayı şoke etti. Vahşet, uluslararası basın ve sosyal medyanın ana gündemini oluşturdu.

İsrail'in Gazze'deki El Ehli Baptist hastanesine saldırısı dünyanın gündeminde.
Alman ARD televizyonu saldırı ile birlikte Türkiye’nin ara buluculuğunun önemine değindi, Batı'nın bu konuda Türkiye'ye güvendiğini yazdı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, hastane saldırısının ardından yaptığı açıklamaların “gerçeğe dayanan ve diplomatik” bir dil olduğunu ifade etti.
Alman Deutsche Welle gazetesi ise, “Hastane Katliamı” ifadesine yer verdi, bölgesel savaş riskini değerlendirdi.
Saldırının bölgede bir dönüm noktası olabileceğinin altını çizdi.
"Başbakan Netanyahu’ya eleştirilerin dozu artıyor"
İngiliz The Guardian gazetesi de hastane saldırısının bölgede yarattığı öfkeye dikkati çekti. Orta Doğu genelinde halkın sokaklara döküldüğünü yazdı.
İspanyol El Pais gazetesi de, İsrail büyükelçilikleri önündeki eylemlere değindi.
İsrail basınında ise Başbakan Netanyahu’ya eleştirilerin dozu artıyor.
Haaretz gazetesi “Netanyahu suçlanmaktan kurtulamayacak” başlığını attı.
“ABD’den aldığı destek Netanyahu’nun savaş yürütmedeki acizliğine dair açık bir mesaj” ifadelerine yer verdi.
Gazete, “Netanyahu, İsrail tarihindeki en radikal hükümetin başında yer alıyor ve sorumluluk onda” yazdı.
"İsrail’in stratejisi aradan geçen yıllara rağmen aynı kaldı"
Vahşetin ardından sosyal medyada da hastanede yaşanan katliam görüntüleri büyük tepki topladı.
2014 yılında yayımlanan “İsrail tarzı halkla ilişkiler” başlıklı bir gazete kupürü de tekrar paylaşıldı
Kupürde, "Önce insanların Filistin saldırısında öldüğünü iddia et, daha sonra öldürdüğünü kabul et ancak insanların kalkan olarak kullanıldığı söyle. Bir sonraki aşamadaysa kazayla öldürdük de" gibi ifadelere yer verildi.
Sosyal medyada İsrail’in stratejisinin aradan geçen yıllara rağmen aynı kaldığı yorumları yapıldı.
https://www.trthaber.com/haber/dunya/israilin-gazze-seridine-saldirilari-bolge-ekonomisini-de-cokertti-804796.html
Dünya Sağlık Örgütü: Gazze'de durum kontrolden çıkıyor
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, Gazze'de sağlıkla ilgili durumun kontrolden çıktığını ve tıbbi yardımları ulaştırmak için beklenilen her saniye kayıplar verildiğini belirtti.
Muhammet İkbal Arslan |18.10.2023 - Güncelleme : 18.10.2023
Ghebreyesus, X sosyal medya platformundan Gazze'deki sağlık durumuna ilişkin paylaşımda bulundu.
"Gazze'de durum kontrolden çıkıyor ve tıbbi yardımları ulaştırmak için beklenilen her saniye kayıplar veriyoruz." ifadesini kullanan Ghebreyesus, DSÖ'nün Gazze için bölgeye gönderdiği tıbbi malzemelerin 4 gündür sınırda beklediğini aktardı.
Ghebreyesus, hayat kurtarıcı sağlık malzemelerini Gazze'ye ulaştırmaya başlamak için acil erişime ihtiyaç olduğuna işaret ederek taraflar arasındaki şiddetin durması gerektiğini kaydetti.
İsrail-Filistin çatışması
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail'e "Aksa Tufanı" adıyla kapsamlı saldırı başlatmıştı.
Gazze'den İsrail yönüne binlerce roket atılırken, Filistinli silahlı gruplar Gazze-İsrail sınırındaki Beyt Hanun-Erez Sınır Kapısı'na baskın düzenleyerek burayı ele geçirmişti.
Silahlı gruplar daha sonra buradan İsrail içindeki yerleşim yerlerine girmiş, İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi'ne saldırı başlatmıştı.
Gazze'den düzenlenen saldırılarda 304'ü asker 1405 İsraillinin öldüğü, 3 bin 968 İsraillinin yaralandığı aktarılmıştı.
Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail'in saldırılarında Gazze'de 3 bin kişinin öldüğünü, 12 bin 500 kişinin yaralandığını duyurmuştu.
İşgal altındaki Batı Şeria'da da İsrail güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 62 Filistinlinin öldüğü, yaklaşık 1250 kişinin yaralandığı belirtilmişti.
İsrail'in saldırılarında ayrıca 13 gazeteci yaşamını yitirmişti.
Lübnan sınırında 8 Ekim'de İsrail ordusu ile Hizbullah arasında başlayan çatışmalarda 8 Hizbullah, 2 İslami Cihat üyesi, 1 gazeteci, 2 sivil hayatını kaybetti.
Lübnan tarafından düzenlenen saldırılarda da 2 İsrail askeri ve 1 İsrailli sivil yaşamını yitirdi.
Son olarak, İsrail'in Gazze'deki El-Ehli Baptist Hastanesi'ne düzenlediği saldırıda en az 500 kişi hayatını kaybetmişti.
DSÖ, Gazze'ye yapılacak yardımlardaki ortaklığı için Bakan Koca'ya teşekkür etti
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa Bölge Direktörü Hans Kluge, Gazze'ye sağlık alanında yapılacak yardımlardaki ortaklığı için Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve Sağlık Bakanlığına teşekkürlerini iletti.
Konuya ilişkin X sosyal medya platformundan paylaşımda bulunan Kluge, "Bakan Koca'ya ve Türkiye Sağlık Bakanlığına bu kritik dönemdeki ortaklıkları için içten teşekkürlerimi iletiyoruz." ifadesini kullandı.
Kluge, DSÖ ve insani yardım ortaklarının, Gazze'ye güvenli erişimin hayati önem taşıdığı bu süreçte yardıma ihtiyaç duyan hastalara ve sağlık tesislerine gerekli tıbbi ve diğer yardım malzemelerini ulaştırmak için çalıştığını kaydetti.
https://www.aa.com.tr/tr/dunya/dunya-saglik-orgutu-gazzede-durum-kontrolden-cikiyor/3024431
Uzmanlar, İsrail'in saldırılarının "savaş suçu" olduğunu belirtiyor
Uzmanlar, İsrail'in dün Gazze'deki el-Ehli Baptist Hastanesine düzenlediği saldırı hakkında, bu eylemlerin ABD yeşil ışık yaktığı takdirde devam edebileceği ve İsrail'in direkt savaş suçu işlediği değerlendirmesinde bulundu.
Sümeyye Dilara Dinçer, Büşranur Koca, Can Efesoy |18.10.2023 - Güncelleme : 18.10.202
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümünden Dr. Öğretim Üyesi Atay Akdevelioğlu, Ortadoğu Araştırmaları Merkezi (ORSAM) Başkan Yardımcısı İsmail Numan Telci ve Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Hukuk Fakültesinden Prof. Dr. Yücel Acer, Gazze'deki hastaneye düzenlenen saldırıya ilişkin AA muhabirine konuştu.
Akdevelioğlu, İsrail'in, saldırıdan İslami Cihat Hareketi'ni sorumlu tutmasını inandırıcı bulmadığını belirterek "Her şeyden önce bu saldırıyı İsrail'in yaptığı bence net." ifadesini kullandı.
Saldırının sorumlusunun kesin olarak ancak istihbaratçılar tarafından bilindiğini aktaran Akdevelioğlu, İsrail'in yapmasının şaşırtıcı olmadığını söyledi.
Akdevelioğlu, "Üzücü olan, bu tür eylemler ABD ile görüşmelerine bağlı, yeşil ışık yakarsa devam edecek, öyle görünüyor." diyerek saldırının, İsrail tarafından yapıldığı yönündeki görüşünü dile getirdi.
"Amaç mümkün olduğunca Gazze'dekileri Refah Kapısı'na doğru sürmek için baskı uygulamak." ifadesini kullanan Akdevelioğlu, bunun bugün hastane saldırısıyla, yarın başka bir saldırıyla olacağını belirtti.
Akdevelioğlu, "(Amaç) Sivillere, 'Gazze'de güvenli hiçbir yer yok, kaçmaktan gitmekten başka hiçbir çare yok' mesajı vermek ve bunu gerekirse kan banyosuyla gerekirse hastane gibi hedefleri, hedef olmaması gereken yerleri vurarak yapıyor, yapacaktır da." değerlendirmesinde bulundu.
Bu nedenle saldırının İsrail tarafından yapıldığından şüphesi olmadığını vurgulayan Akdevelioğlu, şunları kaydetti:
"İsrail, mümkünse Gazze Şeridi'ni gerçekten Filistinsizleştirmeye çalışacak, hedefin bu olduğu belli. İki milyon Filistinliyi Mısır'a sürgüne göndermeyi hedefliyor. Ama galiba, Batı'daki İsrail'e yönelik destek değişmeye başladı, öyle anlaşılıyor ama bunu yapamayacak. Nihai hedefine ulaşamayacak diye tahmin ediyorum."
"Hayatını kaybeden çocuk ve kadın sivillere bakıldığında İsrail'in savaş suçu işlediği görülmektedir"
ORSAM Başkan Yardımcısı Telci de saldırının, uluslararası hukuk ve savaş suçlarını, yeniden uluslararası kamuoyunun gündemine taşıdığına dikkati çekti.
Uluslararası insancıl hukukun, savaş ya da çatışma süresince sivillerin ve sivil altyapının korunmasını vurguladığını aktaran Telci, hastanelerin sivil altyapının önemli bir parçası ve saldırıdan muaf tutulan alanlar olduğu kabul edildiğinde, İsrail'in bu saldırısının, tepkilerin temel kaynağını teşkil ettiğini kaydetti.
Telci, sivillere karşı kasıtlı saldırıların yine uluslararası hukuk sınırları içerisinde savaş suçu olarak kabul edildiğini belirterek "El-Ehli saldırılarında hayatını kaybeden çocuk ve kadın sivillere bakıldığında İsrail'in direkt olarak savaş suçu işlediği görülmektedir." ifadesini kullandı.
Orantılılık ilkesinin, askeri avantajı ve sivil kayıplar arasındaki dengenin sağlanmasını gerektirdiğinin altını çizen Telci, "Gelinen noktada Uluslararası Adalet Divanı ve Uluslararası Ceza Mahkemesinin, ortadaki somut kanıtlar doğrultusunda İsrail'e yönelik yaptırım ve hukuki süreci başlatması oldukça elzemdir." değerlendirmesinde bulundu.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun açıklamalarının ve İsrail'in saldırıların sorumluluğunu reddetmesinin, oluşan kamuoyu baskısını kırmaya yönelik bir "manevra" olduğu kaydeden Telci, "Bu manevra, İsrail'in kamuoyunu kendi anlatısı doğrultusunda yönlendirme çabası olarak okunabilir. Nitekim bu yaklaşımın İsrail'e karşı oluşan tepkileri kırmak için yeterli değildir." ifadelerini kullandı.
Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Hukuk Fakültesinden Prof. Dr. Acer, Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın 7 Ekim'deki saldırısından sonra İsrail'in saldırılarına ilişkin değerlendirme yaparak İsrail'in meşru müdafaa hakkı iddiasında bulunduğunu söyledi.
Meşru müdafaa hakkının sınırları olduğunu vurgulayan Acer, "İsrail bunu çok aştı. Bir kere bunu söylemek lazım. Yani meşru müdafaa hakkının orantılılık sınırını büyük oranda aşmış durumda. Dolayısıyla şu an özellikle son 5 gündür gerçekleştirdiği askeri saldırıların hukuki bir zemini yok." dedi.
Acer, İsrail'in okullara, hastanelere, camilere yaptığı saldırıların hiçbirinin askeri gereklilikle açıklanamayacağının ve meşru olmadığının altını çizerek doğrudan bombalama yönetimiyle hastaneye saldırılmasının savaş suçu olduğunu vurguladı.
"Eğer gerçekten o binalarda Filistinli militanlar saklanıyorlarsa İsrail'in uygulayacağı savaşma yöntemi oraları tümden bombalamak değil, oralara girmeye çalışıp, oralarda militanları etkisiz hale getirmeye çalışmak. Bu ikisi arasında ayrım yapmak hukuki bir zorunluluktur." diyen Acer, İsrail'in Hamas'ı bahane ederek hastane bombalamasının uluslararası hukukta kabul edilebilir yorumu olmadığını belirtti.
Acer, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK), TSİ 17.00'de gerçekleşecek acil toplantısına ilişkin, "Orada ABD ve bazı Batılı ülkelerin, İsrail'i kınayan, İsrail'e yaptırım içeren türden bir kararın çıkmasına müsaade etmeyecekleri gün gibi ortada." dedi.
https://www.aa.com.tr/tr/dunya/uzmanlar-israilin-saldirilarinin-savas-sucu-oldugunu-belirtiyor-/3024738